Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11720 E. 2019/4006 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11720
KARAR NO : 2019/4006
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2014 ve 27.02.2015 gününde verilen dilekçeler ile asıl ve birleştirilen davada geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ve birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacı, maliki olduğu … İlçesi, 1730 parsel sayılı taşınmaz lehine, 1721, 1723 ve 1726 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar, davacıya ait taşınmazın geçit ihtiyacının bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait … Mahallesi,… Mevkii, 1730 parsel numaralı taşınmaz lehine, 24/02/2015 tarihli bilirkişi heyetinin 1. alternatif yol olarak belirlediği … Mevkii, 1723, 1726, 1721 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı maliki olduğu 1730 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisi istemiştir. Mahkemece yapılan 16.01.2015 tarihli keşif sonucunda alınan 24.02.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre davacının yola çıkışı bulunmakta, ancak 1726, 1723 ve 1712 parsel sayılı taşınmazların tecavüzü bulunduğundan yolun genişliği bir kısım yerlerde 3 metrenin altına inmektedir. Bilirkişi raporu ekindeki krokiye göre yol geçişe uygundur. Davacıya ait 1730 parsel sayılı taşınmazın yola sıfır noktasından çıkışı bulunmaktadır. 1721 parsel sayılı taşınmazda bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen yerden 1730 parsel lehine geçit hakkı tesisi doğrudur. 1726, 1723 ve 1712 parsel sayılı taşınmazların yola tecavüzü bulunduğundan mahkemece 1723 ve 1726 parsel sayılı taşınmazlardan da geçit hakkı tesisi uygun görülmüş ise de davacının yola müdahalede bulunan parseller aleyhine yola vaki elatmanın önlenmesi ve kal davası açması gerekirken geçit hakkı tesisi talebi yerinde görülmemiştir.
Belirtilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalıların temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.