Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/1166 E. 2018/8083 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1166
KARAR NO : 2018/8083
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.11.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, … İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan 1917 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro yoluna ulaşmak için yol bağlantısının bulunmadığını, davalılara ait taşınmazlardan lehine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacının kullandığı fiili bir yolun mevcut olduğunu, … arazisinden geçit hakkı tesis edilemeyeceğini, diğer davalılar ise geçit hakkının tarlalarına zarar vereceğini beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Bu bilgiler ışığında somut olaya gelince;
Dava, …’ın maliki olduğu 1917 parsel sayılı taşınmazdan kadastral yola ulaşmak için açılmış geçit hakkı davası olup, mahkemece 11 adet parselden geçilerek 22.04.2015 tarihli rapor ve ekindeki krokoide yer alan üçüncü güzergahtan davacı lehine geçit verilmiştir. Ancak üzerinden geçit kurulan 1558 sayılı parselin dosyada mevcut … kaydına göre davalılardan … malik görünmemektedir. … kaydında 1558 parsel sayılı taşınmazda beş adet hissedar görülmektedir ve bu hissedarlar davada taraf gösterilmemiştir. Ayrıca aynı parsel 08.10.2018 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41. maddesi gereği yüzölçüm ve cins değişikliğine konu olup, kaydı halen pasif görünmektedir. Bu nedenle 1558 parsel sayılı taşınmazın yeniden … kaydı getirtilip malik görünenler davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanması, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.