Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11634 E. 2019/8368 K. 05.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11634
KARAR NO : 2019/8368
KARAR TARİHİ : 05.12.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın HMK’nın 119/2 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen 17/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili … ilçesi, Koçlu Köyü 112 ada 1 parsel ile aynı köy 110 ada 1 parseller üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde bir kısım davalıların adreslerinin olmadığı anlaşılmakla davacı vekiline tensip üzerinden eksikliği tamamlaması hususunda HMK’nın 119/1 ve 2. maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmiş ve tensip zaptı davacı vekiline 15/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Mahkemece; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar tek tek sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddesinde verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır. (HMK md. 119/2)
Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden davalıların adresinin tespiti davacıya yüklenemez. Hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak davanın taraflarına usulüne uygun tebligat yapılması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunması zorunludur. Mahkemece ilgili kurumlardan sorulmak suretiyle davalıların bilinen en son adresi tespit edilerek Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak dava dilekçesinin tebliği gerekir. Davacı vekilince dava dilekçesinde davalıların T.C. Kimlik numaralarını mirasçılık belgesinden alarak bildirdiğini, adı geçen davalıların mernis adreslerine yapılan tüm araştırmalarına rağmen ulaşamadıklarını, nüfus müdürlüğüne müzekkere yazılarak adreslerinin sorulmasının istendiği görülmüştür. Mahkemece … Nüfus Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere sonucu davalıların adresinin tespit edildiği ve gerekçeli kararın adı geçen davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince; dava dilekçesinde tarafların vatandaşlık numaraları yazılmış, mahkemece yapılan tensip tutanağında tarafların adresleri yazılmıştır. HMK 119 (1-b) maddesinde öngörülen koşulun yerine getirilmediği söylenemez. Bu sebeple mahkemece talep hakkında karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş, davalılara Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak dava dilekçesinin tebliği ve taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.