Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11551 E. 2019/5054 K. 10.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11551
KARAR NO : 2019/5054
KARAR TARİHİ : 10.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 11.08.2009 tarihinde vefat eden muris …’nin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ve Afyonkarahisar 3. İcra Dairesinin 2010/541 sayılı dosyasında davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, üç ay içerisinde mirası reddedilmediğinden davacılara ödeme emri gönderildiğini, davacıların murisin borçlu olduğunu daha önceden de bildiklerini, terekeni borca batık olmadığını, kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 26.03.2015 tarihli, 2015/2871-3279 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK’nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi ve davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydı olup olmadığı, davalıya ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, muris …’nin 11.08.2009 tarihi itibariyle gayrımenkul, araç, banka kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, emniyet, banka müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Afyonkarahisar 3. İcra Dairesinin 2010/541 sayılı dosyasındaki borcunun ölüm tarihi itibariyle miktarı belirlenmelidir. Ayrıca, TMK’nin 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçılarnın mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadıkları da araştırılmalıdır. Terekenin ve davacının durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, davacıların Av. …’ye verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Kabule göre de, terekenin borca batık olduğunun tespitiyle mirasın hükmen reddine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken davacıların borçlu olmadıklarına da karar verilmesi, mirasın hükmen reddi davasının “tespit davası” niteliği gereği maktu harca tabi olduğu dikkate alınmadan nispi harcın davacıdan tahsiline karar verilmesi de doğru değildir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.