Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11538 E. 2019/5052 K. 10.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11538
KARAR NO : 2019/5052
KARAR TARİHİ : 10.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.10.2014 gününde verilen dilekçe ile icra takibine yapılan itirazın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ve davalının kök muris …’ten intikal eden … İli, … İlçesi, … Mahallesi, 3581 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın 1/2 oranında maliki olduğunu, taşınmaz için ödenmesi gereken resmi harç ve vergileri ödemediğini, yine tarafların %32,52’ar hissedar olduğu 57/A No’lu dükkan için davalının ödemesi gereken masrafı ödemediğini, 10.397,93 TL’nin tahsili için İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2014/11680 Esas sayılı dosyasında takip açtığını, açılan takibe davalının itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2014/11680 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, dava konusu alacak bilinebilir olduğundan davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, icra emrinde ödemelere ilişkin ayrıntılı açıklama ve döküm kaydının bulunmadığını, 3581 ada 1 parsel sayılı taşınmazı tarafların beraber sattıklarını, satış bedeli paylaşılırken davacının yaptığı masrafların mahsup edildiğini, davacının icra takibiyle mükerrer tahsil amaçladığını, takibin 15.627,36 TL asıl alacak, 1.710,22TL faiz olmak üzere toplam 17.331,93TL üzerinden yapıldığını, dava dilekçesinde ise 10.397,93 TL’nin dava konusu edildiğini, bu durumun davacının hesabının hatalı olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, İzmir 27. İcra Dairesinin 2014/11680 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrine, davalının yapmış olduğu itirazın 10.397,93TL miktarı itibariyle iptaline, takibin devamına, 10.397,93TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak İzmir 27. İcra Dairesinin 2014/11680 Esas sayılı dosyasındaki takibin 15.627,36TL asıl alacak, 1.710,22TL faiz olmak üzere toplam 17.331,93TL üzerinden yapıldığını, davanın 10.397,93TL’lik asıl alacak yönünden açıldığı, faiz talebinin bulunmadığı dikkate alındığında davalının takibe itiraz etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalının itirazında haklı olduğu göz önünde bulundurulduğunda icra inkar tazminatına yönelik talebin de kabul edilmesi doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun birinci paragrafında geçen “…10.397,93TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine” yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.