Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11351 E. 2019/1397 K. 18.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11351
KARAR NO : 2019/1397
KARAR TARİHİ : 18.02.2019

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.12.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, (somut olayda yap-satçı konumunda olan) yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin … İnşaat tarafından yapılan 213 ada 44 parsel numaralarında kayıtlı, mesken niteliğindeki, 1180/5 arsa paylı taşınmazdaki çatı katlı dublex 26 ve 27 no’lu daireleri satın aldıklarını, daireler imar planına uygun olmadığından çatı katı inşaatına izin verilmediğini, dairelerin çatı katlı dubleks olarak satışı mümkün olmaması nedeniyle davalı müteahhit …’in teklifi üzerine aynı katta bulunan, 28 ve 29 kapı no’lu dairelerini üstüne fark ödeyerek satın aldıklarını, sonradan alınan ve davaya konu dairelerin tapu kayıtlarında çatı katlı dubleks olarak gözükmesi nedeni ile davacılara 2/3 oranında tapuda hisse tescil edildiğini, kalan 1/3 payın davalı üzerine kayıtlı olduğunu, müvekkillerinin, müteahhit …’in zamanında binayı bitirememiş olması ve halen kat mülkiyetine geçilememesinden ötürü yeterince mağdur olduklarını, dairelerin tapuda halen dubleks olarak gözükmesi nedeni ile mağduriyetin arttığını, davalı …’in 26 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 payının iptali ile davacılar … ve … adına, 28 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 payının iptali ile davacı … adına, 29 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 payının iptali ile davacı … adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; davacı tüketiciler, (somut olayda yap-satçı konumunda olan) yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken görevli olmayan asliye hukuk mahkemesince çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.