YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11112
KARAR NO : 2019/5328
KARAR TARİHİ : 17.09.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/09/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı …, Maliye Hazinesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar vekili, 13.10.2013 tarihinde vefat eden muris …’nun terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını, davacıların bu zamana kadar borca itiraz etmemelerinin mirası kabul ettikleri anlamına geleceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Hazinesi vekili cevap dilekçesinde, murisin son ikametgahının Kızıltepe olması sebebiyle davaya bakma yetkisinin Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemelerinde olduğunu, murisin Reyhanlı Mal Müdürlüğü ve Kızıltepe Vergi Dairesi’ne olan borçlarıyla ilgili olarak ilgili kurumlara izafeten davanın Antakya’da açılmasının doğru olmadığını, yetki itirazlarının olduğunu, davanın üç aylık yasal süresinde açılmadığını, dava şartlarının mahkemece araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Hazinesi vekili ve davalı … temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı … Hazinesi vekilinin tüm, davalı …’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş; reddi gerekmiştir.
2- Davalı …’un diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Mahkemece yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesine rağmen davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı … Hazinesi vekilinin tüm, davalı …’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 8. bendinin çıkartılarak yerine “davacılar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına” yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran davalı …’a iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.