Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/11045 E. 2019/4505 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11045
KARAR NO : 2019/4505
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili ve davalı…. Yönetim A.Ş vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 09.01.2011 tarihinde vefat eden….’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ilk olarak, davanın reddine dair verilen hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.11.2014 tarih ve 2014/1043 Esas, 2014/21569 Karar sayılı ilamında bozulmasına karar verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabülüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili ve davalı…. Yönetim A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK’nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken yapılan incelemelerde ölüm tarihi esas alınarak murisin terekesinin belirlenmediği, …. Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü’nden gelen 08.05.2015 tarihli yazı cevabında murise ait iki adet emlak kaydının bulunduğu belirtilmesine rağen bu yönde araştırma yapılmadığı, mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulduğu görülmüştür.
Ayrıca, davacılar vekilinin vekaletnamesinde mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksiklik tamamlattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de yerinde değildir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderinden davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.