Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/10861 E. 2019/354 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10861
KARAR NO : 2019/354
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07.10.2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 13.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, suya müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacılar, davalının Karaerik olarak bilinen gözden çıkan suya müdahalesinin önlenmesini ve 16.01.2011 tarihli köy muhtarları kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1. ve 150/5. maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 31 Aralık 2014 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “davanın açılmamış sayılması başlıklı” 7/1. maddesine göre; “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez. Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.”
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta karar verilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm sonucuna 5. paragraf olarak ”Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 1.500,00TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.