Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/10605 E. 2017/3934 K. 09.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10605
KARAR NO : 2017/3934
KARAR TARİHİ : 09.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.03.2016 gün ve 2014/16547 Esas, 2016/2678 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK’nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının maliki olduğu 253 parsel (yeni 151 ada, 48 parsel) sayılı taşınmazın yola sınırı olmaması sebebi ile geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, “davanın kabulü ile; … İli, … İlçesi, … Köyü, eski 253 yeni 151 ada 48 parsel lehine dosyada mevcut fen memuru bilirkişilerin 23/01/2014 tarihli rapor ve krokilerinde 6 nolu seçenek olarak gösterilen kısımdan geçmek üzere 151 ada 7, 151 ada 47 (eski 271 parsel) ve 151 ada 49 (eski 782) parsel aleyhinde geçit hakkı tesisine” karar verilmiştir.
Aleyhine geçit hakkı kurulan 151 ada 49 parsel sayılı taşınmaz maliki … vekilinin temyizi üzerine hükmün Dairemizce “Lehine geçit hakkı kurulması istenen 164 ada 7 parselin 23.01.2014 tarihli bilirkişi raporu ve ekinde A ile gösterilen ve sarı renkle boyanan kesiminden batıdaki yola 2.86 m genişlik cephesi bulunduğu Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerinde belirtildiği üzere bu genişlikte bir yolun davacıların taşınmazının geçit ihtiyacını karşılıyacağı açıkca anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir” şeklindeki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
TMK’nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği harçlar dahil tüm yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi kuralı gereğince aleyhine geçit kurulacak taşınmazlarına en az külfet yüklenecek şekilde ve parseller bölünmeden yani ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmadan geçit tesis edilmesi gerekir.
Dairemizin 02.03.2016 gün ve 2014/16547 Esas, 2016/2678 Karar sayılı ilamında; lehine geçit hakkı kurulması istenen davacıya ait taşınmazın 151 ada 48 (eski 253) parsel sayılı taşınmaz olmasına rağmen maddi hataya dayalı olarak komşu parselin numarası belirtilerek davanın reddedilmesi gerektiği yönünde değerlendirme yapıldığı, davacıya ait taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece, geçit enini 3 metre olarak belirleyen 23.01.2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisi doğrultusunda davanın kabulune karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazları yerinde görüldüğünden Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak, yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.03.2016 gün ve 2014/16547 Esas, 2016/2678 Karar sayılı sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 25.06.2014 tarih ve 2013/166 Esas, 2014/329 Karar sayılı hükmünün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.