Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/10337 E. 2019/119 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10337
KARAR NO : 2019/119
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 158 ada 12 parsel numaralı taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan evinin saçak tavanının altına gelecek şekilde davalı tarafından kendi arazisine samanlık yapıldığını, geçecek yerinin kalmadığını ve evin yanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, elatmanın önlenmesine ve samanlığın kal’ine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, davalı …’in kendisine ait 158 ada 13 parsel sayılı taşınmaza samanlık yapmak suretiyle, davacıya ait aynı ada 12 parsel sayılı taşınmaza vaki müdahalesinin men’ine, fen bilirkişi…’nın 09/07/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda sarı renkte gösterilen dava konusu samanlığın kal’ine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Somut olayda, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda inşa edilen bina arzın tamamlayıcı parçasıdır (mütemimcüzüdür). Kural olarak bina, üzerinde bulunduğu ana gayrimenkule tabidir. Paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda tüm paydaşlar arasında payları karşılığı kullanımlarına bırakılan kesimleri belirleyen ve geçerliliği tartışılamayacak bir anlaşma bulunduğu ileri sürülmediği sürece taşınmaz üzerindeki yapılarda da paydaşların tamamının taşınmazdaki payları oranında mülkiyet hakları bulunduğunun kabulü zorunludur. Hal böyle olunca da elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bu tür davalarda, davalı taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Davada kal talebi de bulunduğundan davanın 158 ada 13 sayılı parselin tüm maliklerin davada taraf olması gerekir. 158 ada 13 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşı … davaya dahil edilerek, taraf teşkili tam olarak yerine getirildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.