Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/10147 E. 2018/9183 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10147
KARAR NO : 2018/9183
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davacı …’in 1979 tarihinde noterde düzenlenen zilyetliği devir sözleşmesi ile Hazine’ye ait 212 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan 5.000 m2 yeri davalıların murisi … ‘den satın aldığını, … ‘in maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle satın aldığı bu yerin kullanımını davalıların murisini bıraktığını, … in vefatından sonra da dava konusu yerin davalılar … ve … tarafından kullanıldığını belirterek elatmanın önlenmesi ve 2004 yılına ait ecrimisil tazminatını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu satın alınan yerin mülkiyetinin Hazine’ye ait olduğunu, davacının satın almış olduğu yerin zilyetliğini devir almadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … yönünden davanın reddine, davalı … yönünden davanın kabulüne, …’a ait 8.100,00TL ecrimisil alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK’nin 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı, yoksa TMK’nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır.
Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK’nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK’nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK’nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda; davacı, dosya arasında bulunan tapu kaydından anlaşılacağı üzere mülkiyetinin Hazine’ye ait olduğu anlaşılan yerlerdeki zilyetliğine yapılan müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmaktadır.
Bu durumda; az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ve 6100 sayılı HMK’nun 4/c maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemeleri olacağı hususu gözetilmeden, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.