Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/10136 E. 2018/8793 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10136
KARAR NO : 2018/8793
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 22.11.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil (komşu parsel) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, sınırdaş arazi maliki tarafından açılan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, mülkiyetinde bulunan … İli … İlçesi, 288 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın sınırdaşı olan 289 parsel sayılı taşınmazın davalıya satılması nedeni ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/İ maddesinde düzenlenen önalım hakkına dayanarak tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, çiftçi olduğunu, davacının ise çiftçi olmadığını, durumun çiftçi kayıt sistemindeki bilgiler ile sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/İ maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında; “Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir.” hükmü getirilmiştir.
Somut olaya gelince; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava konusu davacı ve davalı taşınmazlarının fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadığı ve tarımsal bütünlük hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Dava konusu taşınmazların fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadıkları tespit ettirilerek tarımsal bütünlük bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilmesi, bilirkişilerden bu hususlarda ayrıntılı, denetime uygun rapor alınmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz hacının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2018 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun hükmü bozulmasına ilişkin kararına katılmıyorum.