Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2016/10124 E. 2018/9152 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10124
KARAR NO : 2018/9152
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2015 gününde verilen dilekçe ile … iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, belediyeden satın almaya dayalı … iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların miras bırakanı …’ın, paydaşı olduğu 418 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 117m2’ye tekabül eden davalı belediyeye ait payı 31.10.1985 tarihinde bedelini ödeyerek satın aldığını, daha sonra davacıların miras bırakanı … ve diğer gerçek kişi adına kayıtlı toplam 292 m2’lik kısım ve davalı belediyeden satın alınmış olan 8 m2’lik kısmın toplamı 300 m2’lik kısma davacılar miras bırakanı ve diğer gerçek kişi paydaş tarafından bina inşaa edildiğini, ancak … tarafından davalı belediyeden satın alınan 117 m2’ye tekabül eden payın, tapuda devrinin yapılmadığını ileri sürerek 117 m2’ye tekabül eden kısmın davalı … adına olan … kaydının iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tesciline, olmadığı takdirde davaya konu payın bedelinin tespiti ile ifa imkansızlığının doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dosyaya sunulan makbuz suretlerinden satış bedeline ilişkin son taksidin 29.12.1989 tarihinde ödendiği ve zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, zamanaşımını geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Özel bir zamanaşımı süresi öngörülmeyen davalar bakımından Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı yapılan taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen alıcıya teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Somut olaya gelince; Davacılar vekili, dava konusu 117 m2’lik kısmı davalı belediyeden meclis kararı ve bu karar doğrultusunda encümene verilen yetki gereği satışının yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmış bulunmaktadır. Davaya konu satış işleminin davacıların miras bırakanının paydaş olduğu ve sonrasında dava konusu taşınmazdaki diğer paydaşla beraber üzerine bina inşaa ettiği, taşınmazdaki paya ilişkin olduğu, bu haliyle yukarıda açıklandığı şekilde zamanaşımı savunmasının dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı gözetilerek taraf delilleri toplanıldıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.