YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10045
KARAR NO : 2018/9089
KARAR TARİHİ : 17.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.06.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi, kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptal ve tescil, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya ait 197 ada 17 parsel sayılı taşınmazın yola taştığını, davalıya karşı kapatılan … Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, keşif yapıldığını, bahse konu durumun ortaya çıkması sonucu davalının o dönemde belediye başkanı olması nedeniyle yetkilerini kullanarak işgali altındaki yoldan ifraz edilen 197 ada, 21- 22- 23 parsellerden 22 ve 23 parselleri usulsüz belediye meclis kararları ile yakınlarına sattığını, sonradan 15/10/2010 tarihinde tapu kaydını üzerine aldığını, davalının kötü niyetli olduğunu, mahalle sakini olarak yolu kullandıklarından davayı açmakda hukuki yararlarının bulunduğunu belirterek, davanın kabulü ile 197 ada 22 ve 23 parsellerin tapu kayıtlarınn iptali ile Ağın Belediyesi adına tescil edilmesini ve davalının kamuya ait yola yaptığı inşaatın yıkılarak eski hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının dava açma ehliyeti ve hukuki yararı olmadığını, ortada kullanılacak bir yol olmadığını, yapılacak keşifte yol olduğu iddia edilen yerin yol vasfını taşımadığının ortaya çıkacağını, 197 ada 23 parselin 3194 sayılı İmar Kanunun 17. maddesi kapsamında encümen kararı ile satışının yapıldığını, müvekkilinin bu parseli encümen kararı ile satın aldığını, diğer parselin ise 03.07.2008 yılında usulüne uygun ihaleye çıkarılarak satışının yapıldığını, ortada hukuksuz bir işlem olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davacı, davada davalı adına tespit ve tescil edilen 197 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların bir bölümünün yol olarak terkin edilmesini talep etmiş ise de davaya konu taşınmazların batısında ve doğusunda kadastral yol bırakıldığı, anılan taşınmazlar açısından yoldan yararlanma hakkı bulunan davacının dava açmakta hukuki yararı bulunuyor ise de mevcut yollardan yararlanabileceği, davanın bu gerekçeyle reddi gerekirken; davacının 197 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ihbar olunan … Belediyesi adına tescil isteminde bulunmasında hukuki yarar olmadığı ve dava açma ehliyeti olmadığı gerekçesiyle reddi doğru değildir, ancak ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunuyor ise de mevcut yollardan yararlanabileceği gerekçesiyle HUMK’nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.