Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/9610 E. 2015/9630 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9610
KARAR NO : 2015/9630
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2013/86-2013/376

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 11.11.2014 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacılar, paydaşı oldukları 1 sayılı parselin dava dışı önceki paydaşlarının paylarını satış yoluyla davalıya satış yoluyla devrettiklerini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemişlerdir.
Davalı, davacılar ve paylarını edindiği paydaşlar ile düzenledikleri harici satış sözleşmesi uyarınca payların satışının vaat edildiğini, çekişme konusu payların bu sözleşmeye dayanılarak tescil edildiğini, davacıların pay devrine yanaşmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtığını, önalım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların satıştan bilgileri bulunduğundan istemin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK’nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp TMK’nın 733/3. maddesi uyarınca noter ihtarının tebliği gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı dava konusu taşınmazdaki davacılara ait payların adına tescili için Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/172 E. sayılı davasını açmıştır. Açılan bu davanın sonucu verilecek hüküm davacıların dava konusu taşınmazda paydaşlığını başka bir deyişle görülmekte olan bu davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığını belirleyecektir. Bu nedenle, anılan dava görülmekte olan bu davanın sonucunu etkileyeceğinden HMK’nın 165. maddesi uyarınca bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerekir.
Mahkemece, Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/172 esas sayılı davasının sonucu beklenilmeden işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.