Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/9455 E. 2015/9580 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9455
KARAR NO : 2015/9580
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9455
KARAR NO: 2015/9580 Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2013/773-2015/206
DAVACILAR : …
DAVALILAR : …
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usülden reddine ve açılmamış sayılmasına dair verilen 03.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılardan … ada .. ve … ada … sayılı parsellerin murisi …’den geldiğini, intikal işlemlerinin… Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2005 tarihli mirasçılık belgesine göre yapıldığını, bu veraset ilamında pay hesabında hata bulunduğunu, doğru mirasçılık belgesine göre mevcut tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında tapu kayıtlarının iptali ile miras ortaklığına iadesine karar verilmesini talep etmiş, … ada … sayılı parselle ilgili davasından feragat etmiştir.
Davacılardan … ise, … ada .. sayılı parseldeki 1/6 payı 05.07.2007 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, bu payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan … iyiniyetli kayıt maliki olduğunu bildirmiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılardan …. tarafından açılan … ve … sayılı parsellere ilişkin davaların tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, davacı …’nun aktif dava ehliyeti yokluğu, diğer davacı … ise … sayılı parsel ile ilgili iddiasını taşınmazın miras ortaklığına iadesine karar verilmesini isteyerek hasrettiğinden hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi üzerine, Dairemizin 03.05.2011 tarihli ve 2011/1201 Esas, 2011/6008 Karar sayılı kararı ile davacı…’nun … ve .. sayılı parseller için açtığı davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği halde bu davacı tarafından açılan davanın ayrı bir dava dosyasında incelenip sonuçlandırılması gerekirken ve davacı …’nun açtığı davada aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığının o dosya kapsamında değerlendirilmesi gerektiği bu nedenle yürütülmekte olan bu davada davacı …’nun hukuki durumunun tartışılması doğru olmadığı, diğer davacı … yönünden ise davacının … ada … sayılı parsel sayılı taşınmazın tapudaki intikal işlemleri sırasında hatalı pay hesabı yapılan 15.07.2005 tarihli mirasçılık belgesinin nazara alındığını belirterek doğru olan mirasçılık belgesi uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunması nedeniyle davaya açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılamada, muris …’nin terekesine temsilci atanması veya diğer mirasçılarının da davaya muvafakat vermeleri için davacı vekiline kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde ara karar gereği yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın … bakımından usulden reddine, … bakımından ise … mirasçılarının davayı takip etmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece dairemizin 03.05.2011 tarihli ve 2011/1201 Esas, 2011/6008 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmemiştir.
Bozma ilamının 1. Maddesinde açıkça vurgulandığı üzere davacı …’nun davası tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği halde görülmekte olan bu davada halen devam ediyormuş gibi usul yönünden inceleme yapılarak ” davacı … mirasçılarının davayı takip etmediği” gerekçesi ile davacı .. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Davacı …’nun davasıyla ilgili olarak ise bu davacı … ada .. ve … ada … sayılı parsellerin murisi …’den geldiğini, intikal işlemlerinin … Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2005 tarihli … sayılı mirasçılık belgesine göre yapıldığını, bu veraset ilamında pay hesabında hata bulunduğunu, doğru mirasçılık belgesine göre mevcut tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında tapu kayıtlarının iptali ile miras ortaklığına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu durumda mahkemece davacının iki ayrı mirasçılık belgesinden hatalı olduğunu ileri sürdüğü … Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2005 tarihli … sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile alınacak yeni mirasçılık belgesine göre uyuşmazlığın çözümü gerekir. Halbu ki mahkemece muris …’nin terekesine temsilci atanması veya diğer mirasçılarının da davaya muvafakat vermeleri için davacı vekiline kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde ara karar gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mirasçılar arasında görülen davalarda terekeye temsilci tayini gerekmeyeceğinden mahkemece anılan gerekçeyle davanın reddi doğru değildir.
Sonuç olarak, davacı vekiline davacı …’nin hatalı olduğunu iddia ettiği … Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2005 tarihli …. sayılı mirasçılık belgesinin iptali ve doğru olan mirasçılık belgesi alınması için dava açmak üzere süre verilerek, mirasçılık belgesi alındıktan sonra uyuşmazlığın buna göre sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.