Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/7469 E. 2015/7373 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7469
KARAR NO : 2015/7373
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2013/346-2014/264

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.06.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalının eski paydaş H.. D..’dan satın aldığı 8544/1474175 hisse için önalım hakkını kullanarak, tapuda yapılan satış bedelinin muvazaalı olduğunu, gerçek bedelinin keşifle belirlenecek bedel olduğunu, keşifle belirlenecek bedeli ödemesi karşılığında davalı adına tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu hisseyi satın aldığını davacıya ve diğer paydaşlara bildirdiğini, tapuda gösterilen değerin gerçek değer olduğunu, iyiniyetli olmayan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, daha önce davanın kabulü ile, keşifte belirlenen ve davacıya depo ettirilen 10.132,80 TL şufa bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiş olup temyiz incelemesi üzerine dairemiz 05.06.2013 günlü 2013/6410 – 8636 E.K. sayılı ilamı ile önalım hakkına konu payın 17.000,00 TL bedelle davalıya satıldığı, davacının bedelde muvazaa iddiası ile önalım davası açtığı ve keşif yapılıp taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesinden sonra bedelin depo edilmesini istediğinden, davacının bedelde muvazaa iddiası araştırılmadan, bilirkişi raporunda belirlenen bedel depo ettirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, muvazaa konusunda soyut iddiadan başka delil ibraz edilmediği ve ispatlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve yapılan masraflar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin tüm itirazlarının, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Önalım talebine konu 62999 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 85,44 m2 olduğu halde hüküm sonucunda 85044 m2 olarak yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve yerinde düzeltilebileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak davacının dava konusu payın 10.132,80 TL üzerinden satıldığı halde gerçek bedelinin 17.000,00 TL olarak gösterildiğini iddia ederek bedelde muvazaa iddiasında bulunduğu halde bu iddiasını kanıtlayamadığı anlaşıldığından, mahkemece aradaki fark üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucuna 6. bent olarak “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” kelimelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.