Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/7352 E. 2015/9634 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7352
KARAR NO : 2015/9634
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2012/219-2014/219

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 15.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.03.2015 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_
Davacı, davalı ile 29.03.2007 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1326 sayılı parseldeki çatı eklentili 40 ve 41 numaralı bağımsız bölümlerin satışının vaat edildiğini, tadilat projesi ile sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin kaldırılarak bağımsız bölümlerin 37 numarada sona erdirildiğini, davalının paylarını dava dışı üçüncü kişilere devretmeye başladığını ileri sürerek, asıl ve tadilat projelerinin karşılaştırılarak bağımsız bölümlerin tespitiyle adına tescilini istemiştir.
Davalı, satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte 40 ve 41 numaralı bağımsız bölümlerin bulunmadığından sözleşmenin ifasında hukuki imkansızlık bulunduğunu, davacı ile sulh anlaşması düzenlediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının istemde bulunduğu 35 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin dava dışı kişi adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Alacağın temliki ve borcun nakli 818 sayılı BK’nın 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Temlik sözleşmeleri biçim koşuluna bağlı olmaksızın düzenlenebilir. Kaynağını 818 sayılı BK’nın 22. maddesinden alıp, BK’nın 213 ile TMK’nın 706. ve Noterlik Kanununun 89.maddeleri hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenen, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi de temlik sözleşmesi olarak tanzim edilebilir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TM K’nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dışı arsa maliki D…. T… A.Ş. ile davalı yüklenici arasında 04.12.1997 günü B… …Noterliği’nde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yükleniciye bırakılan 1326 parselin ifrazıyla oluşacak (B) parseli üzerindeki büro nitelikli 3.kattaki 40 ve 41 numaralı bağımsız bölümler ile bu bağımsız bölümlerin eki çatı bağlantısıyla birlikte yükleniciden B……Noterliği’nin 29.03.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle temlik almıştır. Anılan temlik sözleşmesinde ayrıca dava dışı 3.kattaki 38 ve 39 numaralı bağımsız bölümlerin çatı bağlantısı bulunup, aynı kattaki diğer bağımsız bölümlerin çatı bağlantısı bulunmadığı belirtilmiştir. Davaya konu 293 ada 3 sayılı parselde, Büyükçekmece Belediyesi’nin 01.06.1998 günlü yapı ruhsatında 40 adet; 15.11.2012 günlü yapı ruhsatında ise 37 adet bağımsız bölüm bulunacağı görülmektedir. Davacı keşif sırasında sözleşmeye konu 40 numaralı bağımsız bölümün ikiye ayrılarak 35 ve 36; 41 numaralı bağımsız bölümün ise 37 numaraları aldığını belirtmiş, 03.03.2014 günlü dilekçesiyle de talebini somutlaştırarak 35 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin adına tescilini istemiştir. Tapu kayıtlarından, 35 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin kat irtifakı tesisi nedeniyle 11.12.2012 tarihinde dava dışı üçüncü kişi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Fen ve inşaat mühendisi bilirkişilerinin ortak düzenledikleri 11.02.2014 günlü raporunda 02.07.1998 onay günlü projede 3.normal kat projesinin bulunmadığını, sözleşme konusu 40 ve 41 numaralı bağımsız bölümlerin tadilat projesine göre nereye isabet ettiğinin anlaşılamadığı belirtilmiştir.
Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, 290 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yapılan binanın onaylı asıl ve tadilat projelerinin getirtilerek, 2 adet inşaat, 1 adet mimar ve 1 adet tapu fen bilirkişinin katılımı ile yapılacak keşifte 290 ada 3 parselin ilk tesisinden itibaren malik olan kişiler belirlenerek, davacı ve davalı arasındaki sözleşmede açıklanan çatı bağlantılı bağımsız bölümlerin hangilerinin olduğu tespitiyle sözleşmede açıklanan bağımsız bölümlerin yeri zeminde hangi bağımsız bölüm numarası ile adlandırıldığı saptanmalıdır. Bu saptamadan sonra davacının talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar bir yana bırakılarak eksik incelemeye dayalı yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.