Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/7282 E. 2015/10420 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7282
KARAR NO : 2015/10420
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2015
NUMARASI : 2013/149-2015/113

Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 16.08.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar, 15.07.2013 tarihinde vefat eden murisleri A.. S..’in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemişlerdir.
Davalı vergi daireleri müdürlüğü vekili, gerekli araştırmanın yapılarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muris adına kayıtlı olan 1971 model Ford marka kamyonun ölüm tarihi itibariyle piyasa rayiç bedelinin 7.500,00 TL olacağı ayrıca, zabıta araştırma tutanağına göre murisin kamyonu ile çalıştığı daha sonra şoför olarak iş yaptığı, yaklaşık 1.000,00 TL civarında aylık gelirinin bulunduğu, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı tekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine mâleden mirasçı, mirası reddedemez. Ayrıca TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.Somut olaya gelince; davacılar vekilinin mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesinin dosyaya sunulduktan sonra davacılar murisi A.. S..’in ölüm tarihi olan 15.07.2013 tarihi itibariyle terekesinin aktifi ve pasifi belirlenip, terekenin aktif değerinin pasifini karşılayıp karşılamadığı araştırılıp belirlenmeden ayrıca davacılar vekilinin 24.12.2014 tarihli dilekçesindeki murisin dava dışı SGK Başkanlığına olan borcu ile ilgili beyanının TMK’nın 610/2 maddesi kapsamında olup olmayacağı araştırılıp sonucuna göre terekenin borca batık olup olmadığı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.