Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/6589 E. 2015/5996 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6589
KARAR NO : 2015/5996
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : Milas Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2012
NUMARASI : 2005/1341-2012/563

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu parsellerde ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
7201 Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” (m. 10)
Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Aynı Kanunun 35. maddesi gereğince; “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.” (m. 35/1)”Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” (m. 35/2)
“Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” (m. 35/4)
Somut olayda, gerekçeli karar N.. A..’a tebliğ edilmemiş, bunun üzerine davalının adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılmıştır. 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile adres kayıt sistemi esas alınarak 7201 sayılı Tebligat Kanununda bazı değişiklikler yapılmıştır. 6099 sayılı Yasanın 9. maddesi ile değiştirilen 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/2. fıkrası uyarınca “adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır, asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır”. Bu düzenleme uyarınca davalı N.. A..’ın mahkemece tespit edilen mernis adresine öncelikle Tebligat Kanunu’nun değişik 21/2 maddesi hükmüde gözetilmek suretiyle olağan yoldan tebliğ işlemi yapılması gerekirken davalının adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ işlemi yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca Tebligat Kanununun 10. maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra: 11.01.2011 – 6099 S.K./3. Mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”
Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince; (Ek fıkra: 11.01.2011-6099 s.K. m. 5) “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Adres kayıt sisteminde yer alan adrese Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebligat yapılabileceğinden davalı A..T.. A..’nın adres kayıt sisteminde yer almayan “İ.. Sok. No: 9/. G…/Ankara” adresinde 7201
sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesindeki usul çerçevesinde dava dilekçesinin tebliğ edilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, adı geçen davalıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilerek yargılamaya devam edildiği anlaşıldığından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.