YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5999
KARAR NO : 2015/6330
KARAR TARİHİ : 08.06.2015
MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2014
NUMARASI : 2014/692-2014/1031
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK’nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 290 parsel sayılı taşınmaz lehine, 294, 295, 293 ve 289 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 23.03.2011 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde “A” harfi ve kırmızı renk ile gösterilen kısımdan geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece 290 parsel sayılı taşınmaz lehine, 294, 295, 293 ve 289 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 23.03.2011 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde “A” harfi ve kırmızı renkle gösterilen kısımdan geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Bilirkişi rapor ve krokisine, dosyadaki geniş pafta örneğine göre aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilen 293, 294 ve 295 parsel sayılı taşınmazların birleştiği noktada sadece keskin viraj olan yerlerde manevra kabiliyetini sağlamak için 3 metre geçit genişliğinin aşılabileceği düşünülerek 295 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulmaksızın dönüş kısmının tamamı 289 parsel sayılı taşınmazdan geçirilmek suretiyle geçit tesisine karar verilmesi gerekirken 295 parsel sayılı taşınmazı da kapsayacak şekilde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı K.. T..’nin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı K.. T..’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.