Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/5951 E. 2015/9660 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5951
KARAR NO : 2015/9660
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2013/517-2014/394

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı İ.. D.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olununan 24.02.2015 mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davayı kabul etmişler, davalı İ.. D.. vekili ise muvazaa iddiası nedeniyle Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/300 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, sonucunun beklenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı İ.. D.. vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi uyarınca davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde her iki dava arasında bağlantı var sayılır. Biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların farklı hukuki sonuçlara varılmasının önüne geçilmesi için birleştirilerek görülmesi gerekir.
Somut olayda; davacının dayandığı 11.02.1980, 24.12.1989 ve 19.08.2009 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile satış ve devir sözleşmesinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/300 Esas sayılı dosyasında açılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu davalar ile görülmekte olan dava arasında 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi uyarınca hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilerek sonuca bağlanması gerekir. Bu husus gözetilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.