Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/4310 E. 2015/11673 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4310
KARAR NO : 2015/11673
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.
Davacı, muris..’ın tek mirasçısı olan..’nın 14.07.2011 tarihinde vefat etmesiyle ve .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.10.2013 tarihli ve 2013/1072 Esas, 2013/1100 Karar sayılı veraset ilamına göre tek mirasçı olarak kendisinin kaldığını, ancak daha sonra.. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 29.05.2012 tarihli, 2012/27 Esas, 2012/854 Karar sayılı veraset ilamıyla muris ..’ın terekesinin tamamının TMK’nun 501. maddesine göre Devlet’e kaldığını öğrendiğini belirterek veraset ilamları arasındaki çelişkinin giderilmesini, Devlet’in mirasçılığına karar verilen Karşıyaka 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 29.05.2012 tarihli, 2012/27 Esas, 2012/854 Karar sayılı veraset ilamının iptalini ve tüm mirasçıları ve miras paylarını gösteren yeni bir mirasçılık belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/1072 Esas sayılı dosyasında bulunan… Noterliği’nin 18.10.2010 tarihli 13006 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile muris ..ı’nın tüm malvarlığını mirasçı olarak bıraktığı davacıya verilmesini istediği gerekçesiyle, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 29.05.2012 tarihli, 2012/27 Esas, 2012/854 Karar sayılı kararının iptali ile muris Hanife Sarı’nın terekesi 1 pay kabul edilerek, 1 payın davacı …’a verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisinde mevcut belgelerden; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 21.06.1995 tarihli 1995/553-748 E-K sayılı veraset ilamı ile
muris ..r’ın, 05.01.1995 tarihinde dul ve çocuksuz olarak vefatı ile geriye mirasçı olarak ana baba bir kardeşleri..ı ile.ı bıraktığı; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 22.11.2007 tarihli 2007/1218-2138 E-K sayılı veraset ilamı ile muris..nın 05.06.2007 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak vefatı ile geriye kardeşi ..ı’yı bıraktığı; .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.10.2013 tarihli 2013/1072-1100 E-K sayılı veraset ilamı ile muris ..’nın terekesi 1 pay kabul edilerek 1 payın …’a verildiği; .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 29.05.2012 tarihli 2012/27-854 E-K sayılı veraset ilamı ile 05.01.1995 tarihinde dul ve çocuksuz olarak vefat eden muris ..ın terekesinin tamamının TMK’nın 501. maddesi uyarınca Devlete verildiği;.. Noterliği’nin 18.10.2010 tarihli 13006 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile muris Hanife Sarı’nın tüm malvarlığının …’a kalmasını vasiyet ettiği anlaşılmaktadır.
Murisin, vasiyetnamesinde herhangi bir maldan söz etmeksizin ölümünden sonra taşınır, taşınmaz, bütün hak ve alacaklarını içerecek şekilde tüm malvarlığının davacı …’a ait olduğunu açıkladığı gözetildiğinde bu beyanın mirasçı atama niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Atanmış mirasçının talebiyle Hazine’nin mirasçı olduğunu gösterir mirasçılık belgesinin iptaline karar verilemez, yeni mirasçılık belgesi de düzenlenemez.
Mirasçılık belgesi istemek maddi bir olayın varlığını ikrar ve kişiler arasındaki irs ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Atanmış mirasçı, murisin mirasçı bırakmadan ölmesi nedeniyle TMK’nın 501. maddesi uyarınca Hazine’nin mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesinin iptalini isteyemez. Bu nedenle mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Ancak daha önce alınan Hazine’nin mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesinin iptali istemi, terekeden hak istenemeyeceğinin tespitini de kapsar. Bu durum kararın gerekçesinde açıklanarak davacıya atanmış mirasçı olduğuna ilişkin bir belge verilmesi gerekir (TMK m 598). Belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.