YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3847
KARAR NO : 2015/11277
KARAR TARİHİ : 07.12.2015
MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2014/26-2014/515
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.01.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, mirası reddin iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalının murisi …’ın aleyhinde İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2005/11094 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun ölmesi üzerine, borçlunun mirasçılık belgesinin alınarak icra takibinin mirasçılar aleyhine yürütüldüğünü, mirasçıların tamamının mirası reddettiğini, muris borçlu … vekilinin icra takip dosyasına sunduğu 07.11.2006 tarihli dilekçesi ile işçi … ile ilgili borcun … tarafından ödeneceğini beyan ettiğini, bu kişi ile yaptıkları telefon görüşmesinde murisin tüm borçlarının …’a ödediğini beyan ettiğini, bu nedenle … ile yaptıkları yazışmalarda …’in … hesabına farklı tarihlerde üç defa 997,00 TL para yatırıldığı cevabını aldıklarını, davalı …’ın murisin borçlarını ödemesi nedeniyle mirasın gerçek reddinin iptalini, davalının İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2005/11094 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, mirasın reddinin iptali davasının mirasın reddinden itibaren 6 aylık süre içerisinde açılması gerektiğini, bu sürenin geçtiğini, … tarafından …’a gönderilen paraların alacak borç ilişkisi nedeniyle gönderildiğini, murisin borçlarının ödenmesi için gönderildiğine dair bir kayıt bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 617/1 maddesinde düzenlenen, 6 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalının murisinin alacaklısıdır. Kanun koyucu murisin alacaklılarına mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açma imkanı tanımıştır. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; miras açılmış olmalıdır, ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç mirasbırakana ait olmalıdır. Murisin ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır. Murisin sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir (TMK m. 575).
Somut olayda, talep hakkında karar verilebilmesi için murisin ölüm anında ödemeden aczinin tespit edilmesi gerekir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifini belirlemek suretiyle olur. Bu amaçla murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi murisin borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının bilinmesi muris tarafından reddeden mirasçılara kazandırma yapılmış olduğunun belirlenmesi gerekir. Mirasçının, murisin ölümünden evvelki beş yıl içinde muristen sağlar arası tasarrufla almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü oldukları değerler de belirlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken davanın 4721 Sayılı TMK’nın 617/1 maddesinde düzenlenen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.