YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3314
KARAR NO : 2015/6015
KARAR TARİHİ : 01.06.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2013
NUMARASI : 2011/1031-2013/17
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.12.2013 gün ve 2013/9093 Esas, 15950 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, yüklenici T… Ltd. Şti.’nin 15.06.2007 tarihli asıl ve 22.06.2007 tarihli ek sözleşme ile 1825 parsel üzerinde yapılan 1. Bloktaki binanın 12 no’lu bağımsız bölümünün, 07.12.2012 tarihli dilekçesi ve 13.12.2012 tarihli celsedeki beyanına göre 2. Blok 12 no’lu konut cinsli bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Davalılardan T…Ltd. Şti. davaya cevap vermemiş, davalı arsa sahibi N.. Ç.. ile ikinci yüklenici A.. Y..Ltd. Şti. yapılan işlemlerde muvazaa olmadığını, açılan davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece tescil isteğinin reddine, A…Y.. Ltd. Şti. ve N.. Ç.. aleyhine açılan davanın reddine, yüklenici T.. Ltd. Şti. aleyhine açılan tazminat davasının kabulüne, 200.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan T…Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin “Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davalı arsa sahibi N.. Ç..’ın 284 sayılı parsel üzerine arsa payı karşılığı inşaat yapımı için dava dışı C… T.. ile sözleşme yaptığı, dava dışı C…T…’ın arsa sahibinin onayı ile yapımını üstlendiği işi 28.03.2006 tarihinde davalı T… Ltd. Şti.’ye devrettiği, arsa sahibi ile T….Ltd. Şti. arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin iradi olarak 14.09.2007 tarihinde feshedildiği, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri, aynı tarihte arsa sahibinin diğer davalı A… Yapı Ltd. Şti. ile işin kalan kısmını yapmak üzere arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenledikleri, anlaşılmaktadır. Dava konusu bağımsız bölüm tapuda davalı N.. Ç.. adına kayıtlıdır. Tarafların eserin tamamlandığı hususunda bir çekişmeleri yoktur.
İlk yükleniciden temlik alan davacı muvazaa iddiasına dayanmıştır. Orta yerde davalı şirketler arasında yapılmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Ancak ikinci yüklenici olan A… Y.. Limited Şirketi, inşaat ilk yüklenici tarafından belli bir seviyeye getirildikten sonra arsa sahibi ile sözleşme yapmıştır. İkinci sözleşmenin yapıldığı 14.09.2007 tarihinde önce işin ilk yüklenicisinin davacıya ve diğer bazı kişilere eser sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkını değişik tarihlerde temlik ettiği de dosya kapsamından anlaşılan bir gerçektir.
Bu aşamada hemen vurgulamak gerekirse, şayet işin ilk yüklenici T… Limited Şirketi ile ikinci yüklenici A..Y..Limited Şirketi arasında danışıklı bir işlem yapılmış olup olmadığı konusunda yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir.
Şöyle ki; özellikle üzerine inşaat yapılan arsanın bağlı bulunduğu belediyeden getirtilen 06.08.2007, 07.08.2007, 11.06.2007, 10.06.2007, 17.05.2007 ve 18.05.2007 tarihli tutanaklarda yapı müteahhiti sıfatıyla davalılardan ikinci yüklenici A… Y… Limited Şirketinin ismi ve yetkilisinin imzalarının bulunduğu görülmektedir. Bu tarihlerin tümü A.. Y..Limited Şirketinin arsa sahibi N.. Ç.. ile yaptığı inşaat sözleşmesinin 14.09.2007 tarihinin öncesini taşımaktadır. Hayatın olağan akışına göre basiretli bir ticari şirketi olan A… Y.. Limited Şirketinin arsa sahibi ile sözleşme yapmadan inşaatta imalat işlerine girişmesi düşünülemez. Mahkemece, değinilen bu yönün açıklaması karar gerekçesi yapılmamıştır.
Öte yandan; davacıdan tanıklarının kimler olduğu sorulup saptanmalı, bunlar yöntemince dinlenmeli, tanık sözlerinden elde edilecek sonuçla yukarıda sözü edilen yetkili merciden getirtilen tutanaklar birlikte değerlendirilerek istem sonucu hakkında bundan sonra hükme varılmalıdır.
Bütün bunların dışında davada 28.03.2006 tarihli sözleşmeye dayanılarak yapılan temlik işlemi sebebi ile mülkiyet aktarımı istendiğinden bu sözleşmenin taraflarından olan N.. Ç.. ile kayıt maliki A… Yapı Limited Şirketinin de pasif dava ehliyeti bulunduğu gözden kaçırılarak bu davalılar hakkındaki davanın husumet noktasından reddi de doğru değildir” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davalıların davacı aleyhine muvazaalı işlem yaptıklarına dair delil bulunmadığı ve davacının tescil talebinin dava konusu dairelerin başkaları adına tescil edilmiş olması ve sözleşmesel ilişki bulunmadığı nedeniyle davalı arsa maliki ve A.. Yapı İnş. Şti. aleyhine açılan davanın reddine, davalı T.. Ltd. Şti. hakkındaki tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine kararın Dairemizce 20.12.2013 tarihinde 2013/9093 Esas sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Davalı arsa sahibi N.. Ç.. adına tapuda kayıtlı görünen 1.684,32 m2’lik 284 sayılı parsel üzerine 9 adedi arsa sahibine, 11 adedi yükleniciye ait olmak üzere toplam 20 daireli arsa payı karşılığı inşaat yapımı için dava dışı C..T.. ile 26.07.2005 tarihli sözleşmenin yapıldığı, dava dışı C… T..’ın arsa sahibinin onayı ile yapımını üstlendiği işi 28.03.2006 tarihinde davalı T.. Ltd. Şti’ye devrettiği, sonrasında arsa sahibi N.. Ç..’ın vekili F..D…’in talebi üzerine 1824 parselin ifraz suretiyle 1.072,80 m2 olarak 1825 ve 611,52 m2 olarak da 1826 parsellere ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Bu ifraz işlemi sonrasında davalı arsa sahibi ile T.. Ltd. Şti. arasında 1.072,80 m2’lik 1825 sayılı parsel üzerine 2 bloktan oluşacak 1. blokta 20 adet, 2. blokta 15 adet daire olmak üzere toplam 35 daireli arsa payı karşılığı inşaat yapımına ilişkin 22.03.2007 tarihli sözleşmenin yapıldığı, bu sözleşmenin de taraflarca iradi olarak 14.09.2007 tarihinde feshedildiği, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri görülmektedir.
Yine 14.09.2007 tarihinde arsa sahibinin bu sefer diğer davalı A.. Y.. Ltd. Şti. ile işin kalan kısmını yapmak üzere arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenledikleri, 1825 parsel üzerine yapılacak toplam 35 daireden önceki yüklenici T… Ltd. Şti. ile yapılan ve 14.09.2007 tarihinde feshedilen sözleşmede olduğu gibi 1. blokta 9 adet, 2. blokta 8 adet olmak üzere toplam 17 adet dairenin arsa sahibine, dava konusu dairelerin de içinde bulunduğu geri kalan 18 adet dairenin de davalı yüklenici A.. Y.. Ltd. Şti.’ye bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu bu sözleşmeler dışında, arsa sahibi olarak C.. T… ve B.. E..ile yüklenici A.. Y.. Ltd. Şti. adına N..E..arasında aynı yerdeki bir başka taşınmaz olan dava dışı (öncesi 126 ada 8 parsel) 126 ada 14 parsel ile ilgili arsa payı karşılığı inşaat yapımına ilişkin 11.04.2007 tarihli sözleşmenin de yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca dosyadaki diğer belgelerden, yüklenici A.. Y.. Ltd. Şti.’nin imzaladığı tüm sözleşmelerde ve ticaret sicili gazetesinde adresi olarak görünen “G… Cad. No: 6../A Eyüp” adresinin T..Ltd. Şti. ortak ve yetkililerinin annesi M.. T..’ın yeğeni A. A..’ın emlakçılık faaliyeti gösterdiği adres olduğu ve yine sözleşmelerde imzası bulunan ve davalı yüklenici T..Ltd. Şti. adına hareket eden Cengiz, Adem, E.. T.’ın anneleri M.. T..’ın üzerine kayıtlı telefonun da yüklenici A.. Yapı Ltd. Şti. tarafından kullanıldığı hususları da sabittir.
Bütün bunlar yanında, yukarıda tarihleri belirtilen “Kalıp ve Demir İmalatı Kontrol Tutanağı”, “Beton Döküm Tutanağı”, “Kalıp ve Demir İmalatı Kontrol Tutanağı” başlıklı tutanaklarda yapı müteahhidi sıfatıyla davalılardan son yüklenici A..Y. Ltd. Şti.’nin ismi ve yetkilisinin imzalarının bulunması, bu tutanakların tarihlerin tümünün A.. Y. Ltd. Şti.’nin arsa sahibi N.. Ç.. ile yaptığı 14.09.2007 tarihinin öncesini taşıması, yargılamanın başlangıcında A..Y.. Ltd. Şti.’nin inşaat işini devraldığı 14.09.2007 sözleşme tarihinde yüklenici T.. Ltd. Şti.’nin inşaat seviyesini % 7 oranında terk ettiğini savunmasına rağmen, bozma sonrası yargılama sırasında davalı A..Y.. Ltd. Şti. tarafından bu sefer inşaatın % 20 sevisinde devralındığının savunulması, kaldı ki Eyüp Belediye Başkanlığının 03.02.2011 tarihli yazısına göre “…31.12.2007 tarihinden önceki yapılan tüm imalatların T…ş Ltd. Şti.’ye ait olduğunun…” belirtilmesi, yine G.. İlk Kademe Belediye Başkanlığının 04.09.2008 tarihli yazısından 27.03.2008 tarihinde dava konusu inşaatın mühürlenmesinin sebebinin “…1825 parseldeki inşaatın % 80 seviyesine gelmesine rağmen yapı denetim hak ediş bedellerinin % 20 seviyesine kadar ödenmesi…” olarak gösterilmesi ve davacı tanıklarının da bu hususlara ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı A.. Y.. Ltd. Şti.’nin inşaat seviyesini % 20 oranın da üzerinde devraldığı anlaşılmaktadır.
Daha önce hükmedilen tazminata yönelik davalı yüklenici T…Ltd. Şti.’nin temyizi olmadığından bu husus davacı tüketici lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan ödemeye ilişkin başkaca araştırmaya gerek görülmemiştir.
Davalı ilk yüklenici T.. Ltd. Şti. davalı arsa sahibi ile yapmış olduğu 26.07.2005 tarihli sözleşmeyi devren 28.03.2006 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde tek blok halinde yapılacak inşaatta 12 no’lu bağımsız bölüm yükleniciye isabet etmiş yüklenici T.. Ltd. Şti.’de bu hakkını 15.01.2007 tarihli sözleşme ile davacıya temlik etmiştir. Ancak daha sonra taşınmazdaki ifraz nedeniyle iki blok şeklinde inşaatın yapılması kararlaştırılmış bu defa arsa sahibi ile yüklenici A..Y.. Ltd. Şti. arasında yapılan 14.09.2007 tarihli inşaat sözleşmesi ile davacının yargılama sırasındaki beyanları ile talep ettiği 2. blok 12 no’lu bölüm arsa sahibine isabet etmiştir. Her ne kadar yükleniciler arasındaki muvazaalı ilişki kanıtlanmış ve davacıya karşı müteselsil sorumlulukları gerekmiş ise de arsa sahibi ile yükleniciler arasında muvazaalı bir ilişki bulunduğu yani dava konusu dairenin davacıyı zarara uğratmak amacıyla arsa sahibi ve yüklenicilerin el ve işbirliği içinde hareket ettiği hususu kanıtlanmamıştır. Bu nedenle davacının birinci kademedeki tescil isteminin kabul edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu hususlar göstermektedir ki yüklenici şirketler arasında sıkı bir işbirliğinin bulunduğu ve şirketler arasındaki bu ilişkilerin davacıyı zararlandırmak amacıyla 14.09.2007 tarihi öncesinde ve sonrasında danışıklı işlemler yapılmak suretiyle gerçekleştirildiği açıktır.
Bu nedenle davacının meydana gelen zararının tazmininden davalı T.. Ltd. Şti. ve A.. Yapı Ltd. Şti. müştereken ve müteselsilen sorumludur.Mahkemece ikinci kademedeki tazminat istemi yönünden davalı T.. Ltd. Şti. ile birlikte diğer davalı A..Yapı Ltd. Şti.’nin birlikte sorumlu tutulması gerekirken yalnızca davalı T…Ltd. Şti. aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu yönden bozulması gerektiği halde yanılgılı değerlendirmeyle onanmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemede anlaşılmış, davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.12.2013 günlü ve 2013/9093 Esas, 2013/15950 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.