YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3187
KARAR NO : 2017/2994
KARAR TARİHİ : 12.04.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.07.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı …, davalı …’ın Devrekani İlçesi, Sinantekke Köyü 111 ada 28 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu ve bu parselin hemen yanında bulunan 111 ada 23 parsel ve 111 ada 28 parselin kuzeyinde kalan hazineye ait meraya tecavüzde bulunduğunu, Devrekani Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/8 Esas, 2011/94 Karar sayılı ilamı ile de bu durumun sabit olduğunu, davalının halen tecavüzünün devam ettiğini belirterek davalının Devrekani Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/8 Esas, 2011/94 Karar sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda A, B, C ve D harfleri ile belirtilen yerler ile davalıya ait 28 parselin kuzeyinde kalan ve keşifte göstereceği alanlara müdahalesinin men’ine ve tecavüzlü alanların üzerindeki davalıya ait yapıların kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Dava … ve Devrekani Malmüdürlüğü’ne ihbar edilmiş, … ve Devrekani Malmüdürlüğü davaya asli müdahil sıfatıyla katılmışlar ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dava, meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davayı Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır. Ancak, somut olayda olduğu gibi, köy muhtarının dava açmaması ya da taşınmazın tarla niteliğinde kalmasında menfaati bulunması halinde köy halkından bir ya da birkaç kişinin dava açma hakkı olup olmadığı sorunu karşımıza çıkmaktadır.
Somut olayda; dava köy halkından olan gerçek kişi tarafından açılmıştır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Bu açıklamalardan sonra kısaca belirtmek gerekirse, o köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmamaktadır.
Bu durumda davacının aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Ancak malik Hazine davaya asli müdahale ile katıldığı anlaşıldığından ve Hazine tarafından hüküm temyiz edilmediğinden sonucu itibariyle kısmen kabul kısmen red kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçeler ile temyiz olunan kararın gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.