Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/2833 E. 2015/4929 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2833
KARAR NO : 2015/4929
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, terekenin borca batık olması sebebiyle mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
TMK’nın 605/2 maddesi gereğince “ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.”
Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen TMK’nın 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez.
Somut olaya gelince; murisin terekesinde herhangi bir taşınır ve taşınmaz mal ve hakkın bulunmadığı, ölüm tarihi itibarıyla ödemeden aczinin açıkça belli ve terekesinin borca batık olduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de murisin terekesinde bir malvarlığının tespit edilemediği, aktifinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu durumda davacıların Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde gösterilen ret hakkından mahrumiyetini gerektirecek nitelikte bir iş ve davranışı da iddia ve ispat edilmediğine göre aynı Kanunun 605/2. maddesi gereğince isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacıların iyiniyetli olmadıklarından bahisle

davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.