Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/2781 E. 2015/9457 K. 23.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2781
KARAR NO : 2015/9457
KARAR TARİHİ : 23.10.2015

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 15.11.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili muris İbiş oğlu …..’ın öldüğünü geriye mirasçı olarak kendisiyle birlikte ….., …. ve ….ın kaldığını belirterek murisin mirasçılarını ve miras paylarını gösteren veraset ilamı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
TMK’nın 598. maddesi gereğince başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği de her zaman ileri sürülebilir. Yine TMK’nın 575. maddesi gereğince miras ölümle açıldığı gibi aynı kanunun 30. maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durum her türlü delille ispat edilebilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisinin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisinn mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Davacının murisi olduğunu belirttiği İbiş oğlu …..’ın mirasçısı olduğuna ilişkin nüfus kayıtları sunamamış, mahkemece de yapılan araştırmada nüfus kayıtlarına ulaşılamamıştır. Davacı murisin mirasçısı olduğuna dair tanık ismi bildirmiş, tanıklardan Ali Açıkelli davacının murisi olan ….. ile kendi babasının öz kardeş olduklarını …..’ın ….. isminde tek çocuğu olduğunu ……’in de ölümü ile davacı ile birlikte mirasçılarının kaldığını beyan etmiştir. Tanığın nüfus kaydına göre babasının baba adı ….. iken muris …..’ın tapu kaydında baba adı İbiş olarak yazılıdır.
O halde tanık ……..den tapu kaydındaki bilgiler ile nüfus aile kayıt tablosundaki bilgiler sorulmak suretiyle beyanındaki çelişkinin giderilmesi taşınmazın bulunduğu yerde İbiş oğlu ….. isimli kayıt malikinin kimlik bilgileri ve mirasçıları hakkında araştırma yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.