Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/2603 E. 2015/9584 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2603
KARAR NO : 2015/9584
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2603
KARAR NO: 2015/9584 Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2013
NUMARASI : 2008/952-2013/1079
DAVACI : …
BİRLEŞTİRİLEN DOSYADA
DAVACI : …
MİRASÇILAR : … v.d.
Davacı …. vekili ve birleştirilen davada davacı … vekili tarafından, 31.10.2008 ve 12.11.2008 gününde verilen dilekçeler ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ….. vekili ve birleştirilen dosyada davacı ….. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, … Hukuk Mahkemesinin 2006/512 Esas sayılı dosyasında verilen yetki belgesine dayalı …. İli, … İlçesi, … Mahallesi … ada … sayılı parsel ve imar uygulamasıyla oluşan … sayılı parselde hissedar olan muris … oğlu …’in mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davaya müdahil mirasçılar vekili, … oğlu …’in kendi murisleri olan … oğlu …. olduğuna dair …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/158 Esas, 706 Karar sayılı 19.10.2001 tarihli tapuda isim düzeltilmesi kararıyla …oğlu …in isminin … oğlu …. olarak düzeltilip tapuda infaz işlemi yapıldığını ayrıca, 1982/272 Esas, 295 sayılı mirasçılık belgesi ile tapuda intikal yaptırdıklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile … oğlu …. olarak bilinen kişinin …. oğlu …olduğunun kabulü ile mirasçılık belgesinin verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ….. vekili ve birleştirilen davanın davacısı ….. temyiz etmiştir.
Dava ve birleştirilen dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TMK’nın 598. maddesi gereğince başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği de her zaman ileri sürülebilir.
Yine TMK’nın 575. maddesi gereğince miras ölümle açıldığı gibi aynı Kanunun 30. maddesi hükmüne göre de doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durum her türlü delille ispat edilebilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Somut olayda, dava konusu …parsel sayılı taşınmazda kayıt maliki … oğlu …’in mirasçı bırakmaksızın vefat ettiği ve …..’nin mirasçı olduğu ileri sürüldüğüne göre 19.08.1969 tarihli kadastro tutanağı ve tutanağın dayanağı olan tapu kaydının ve vergi kaydının tedavülü ile birlikte varsa malikin kimliğine ilişkin kayıtların idareden getirtilerek incelenmesi, “1328 yılına ait teskirede yazılı ….’in kerimesi ….” şeklindeki açıklama ile muris arasındaki irtibatın araştırılması, kadastro tutanağı bilirkişileri hayatta ise dinlenerek gerekirse revizyon kayıtlar üzerinde bilirkiş incelemesi yapılıp tarafların göstereceği deliller ile birlikte 19.08.1969 tarihli kadastro tutanağının düzenlendiği sırada ölü olduğu belirtilen … oğlu … ….’in adı, baba adı, ismi aynı olmayan ve mirasçılık belgesine göre 13.03.1982 tarihinde vefat ettiği anlaşılan 1327 doğumlu …oğlu …. olarak düzeltilip temyiz edilmeden kesinleşen ve tapu kütüğünde müdahiller adına intikal işlemi yapılan …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.2001 tarihli 2001/158 Esas, 706 Karar sayılı dosyası da getirtilerek kadastro tutanağının beyanlar hanesinde…. oğlu ….’in (kayıt maliki … oğlu …) kimliği belirlenmeli tüm deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde birleştirilen dosyada davacı ….’a iadesine, 02.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.