YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2601
KARAR NO : 2015/9897
KARAR TARİHİ : 05.11.2015
MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/212-2014/35
DAVACI :
DAVALILAR :
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı …. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, muris ..’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, terekenin borca batık olduğunun tespitine, mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı .. vekili temyiz etmiştir.
Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. ( TMK md. 605 )
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu doğuran “mirasçılar, mirabırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar” yönündeki (TMK. m. 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür. Bu niteliği gereğince maktu harca tabidir ve kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedilir.
Ayrıca, TMK’nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep edilebilmesi için Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunması gerekli olup, dosya içerisindeki davacı vekilinin vekaletnamesinde mirasın reddi davası açma yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından öncelikle bu eksikliklerin giderilerek davanın esasına girilmeli, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda bir karar verilmelidir.
Mahkemece, murisin ölümü tarihi itibariyle borcu net olarak tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.