Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/2431 E. 2015/4928 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2431
KARAR NO : 2015/4928
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.01.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _
Dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni veraset belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi isteminin çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
01.10.2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan HUMK’nın sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen 8/II-6. bendi “mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına…” bakar şeklinde olduğu halde sonradan yürürlüğe giren HMK’nın 1. maddesinde, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 2. maddesinde ise “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi” olduğu vurgulanmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 4/1-ç bendinde, “Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalara sulh hukuk mahkemesi bakar” yine aynı kanunun, görevli mahkeme başlığını taşıyan 383/1. fıkrasında; “çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi” olduğu açıklanmıştır.

Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunan TMK’nın 598/1 maddesinde de veraset belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın “çekişmesiz yargı işleri” başlığını taşıyan 382/2-c maddesinin 6. bendine göre mirasçılık belgesi verilmesi sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmekte ve çekişmesiz yargı kapsamında kalmaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi HUMK’nın 8/II-6. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK’nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece veraset belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir.
Buradan hareketle veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki veraset belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı da bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan bu tür davalar bakımından HMK’nın 382/2-c maddesinin 6. bendi uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Ancak, somut olayda dava noter tarafından verilen veraset belgesinin iptali ile yeni bir veraset belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 71/C maddesi gereğince noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunulabilir. Mahkemece bu gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken “mirasçılık belgesinin iptali ile yeniden mirasçılık belgesi verilmesi talebinin çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ise de mahkemece görevsizlik kararı verilmesi sonucu bakımından yerinde olduğundan hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün GEREKÇESİ DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.