Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/2218 E. 2015/7374 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2218
KARAR NO : 2015/7374
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2014/23-2014/16

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve defter tutulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkilllerinin M.. K..’ın yasal mirasçısı olduklarını, muristen kalan taşınır, taşınmaz ve bankalarda bulunan mevduat hesaplarındaki nakdi ve gayri nakdi değerlerin kaçırılması ve her türlü zarar görme ihtimaline karşılık terekenin tespit edilmesini, terekenin defterinin tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, M.. K..’ın 02.11.1974 tarihinde vefat ettiği, tereke tespiti hususunda TMK’nın 590. maddesinin defter tutmaya ilişkin olup ölüm tarihinden itibaren bir ay içinde istemde bulunulması halinde sulh hukuk mahkemesince defter tutulacağının düzenlendiği TMK’nın 619. maddesine göre mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı 1 ay içinde istemde bulunabileceğinden davanın hakdüşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK’nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi değil terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 589. maddesi, murisin yerleşim yeri sulh hakiminin istemi üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağını, gerekli giderleri terekeden alınmak üzere başvuran kişiden, hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde ise devlet tarafından karşılanacağını, murisin yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde de o yerin sulh hakiminin, murisin ölümünü murisin yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirip, murisin ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğunu hükme bağlamıştır. Bu tedbirlerin terekede bulunan mal ve hakların yazımı mühürlenmesi, resmen yönetilmesi, vasiyetnamenin açılması gibi işlemler olduğu da maddede açıklanmıştır. (TMK m. 589/2)
Türk Medeni Kanununun 590. maddesinde yer alan bir aylık süre, hak düşürücü süre olmayıp düzenleyici niteliktedir. Terekenin korunmasına ilişkin önlemler, hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından bu süre aşılsa bile paylaşmaya kadar her zaman istenebilir.
Davacının talebi, Türk Medeni Kanununun 589. maddesi gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti istemidir. Açıklanan ve tüm dosya kapsamıyla saptanan bu durum karşısında mahkemece Türk Medeni Kanununun 589. maddesi çerçevesinde gerekli önlemlerin alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.