Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/2026 E. 2015/5224 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2026
KARAR NO : 2015/5224
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, 28.08.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, murisi …’in ölümüyle geriye çocukları …, … ve davacı …’ın kaldığını, … ve … ile çoçukları …, …, …, … ’nin mirası reddettiklerini, mirası ret kararı gözönünde tutularak mirası reddeden mirasçıların ve bunlara ait payların durumunu gösterecek şekilde mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile murisin mirası 3 pay sayılarak, payın çocukları …, … ve davacı …’e 3’er pay verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından mirasçılık belgesinde mirası reddedenlerin miras paylarının akıbetinin gösterilmediği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Mirasçılık belgesi verilmesi hususu Türk Medeni Kanununun 598. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge murisle mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Bu nedenlerle mirası reddeden mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya
kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de “mirası reddin hukuki sonuçlarına” ilişkin talebe dair hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
Dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına göre, muris … 24.10.2009 tarihinde ölmüş, geriye çoçukları …, … ve davacı… kalmıştır. Murisin çocuklarından … ve …’in Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 25.02.2010 tarihli 2010/70-2010/311 Esas-Karar sayılı 06.04.2010 tarihinde kesinleşen kararı ile muris …’in mirasını reddettiği, murisin mirası reddeden oğlu …’in çocukları … ve … ile … ın çocukları … ve …’nin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 20.05.2014 tarihli 2014/651-2014/690 Esas-Karar sayılı 05.06.2014 tarihinde kesinleşen kararı ile murisleri Fahriye Güler’in mirasını reddettikleri görülmüştür.
TMK’nun 611/1. maddesi gereğince yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer. Bu nedenle mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir.
Bu itibarla mahkemece, nüfus kayıtları ve bir kısım mirasçıların mirası reddetmiş olmaları değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların paylarının kime kalacağı açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.