Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/1860 E. 2015/7511 K. 06.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1860
KARAR NO : 2015/7511
KARAR TARİHİ : 06.07.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2012/262-2012/1312

Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.06.2014 gün ve 2013/3948 Esas, 2014/13655 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.06.2014 tarihli 2013/3948 Esas, 2014/13655 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava ve birleştirilen dava, HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 27.03.2012 tarihinde açılmıştır. 01.10.2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan HUMK’nın sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen 8/II-5. bendi “mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına…” bakar şeklinde olduğu halde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 1. maddesi, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 2. maddesinde ise, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi” olduğu vurgulanmıştır. HMK’nın 4/1-ç bendinde, “Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalara sulh hukuk mahkemesi bakar” yine aynı kanunun, görevli mahkeme başlığını taşıyan 383/1. fıkrasında; “çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi” olduğu açıklanmıştır. Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunanTMK’nın 598/1 maddesinde de mirasçılık belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi öngörülmüştür. HMK’nın “çekişmesiz yargı işleri” başlığını taşıyan 382/2-c maddesinin 6. bendine göre mirasçılık belgesi verilmesi sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmekte ve çekişmesiz yargı kapsamında kalmaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi HUMK’nın 8/II-5. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK’nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece mirasçılık belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir. Buradan hareketle mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı da bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan bu dava bakımından HMK’nın 382/2-c maddesinin 6. bendi uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiğinden mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek hüküm kurulması doğru değildir.
Her ne kadar HUMK’nın 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değil ise de Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sırasında hükmün görev yönünden bozulması gerekirken maddi hata sonucu sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulü ile hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile görev yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi hataya ilişkin düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 27.06.2014 tarihli, 2013/3948 Esas, 2014/13655 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi. gerekmiştir.