Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/18419 E. 2017/4267 K. 25.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18419
KARAR NO : 2017/4267
KARAR TARİHİ : 25.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; kısmen red kısmen mahkemenin görevsizliğine dair verilen 21.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı … limited şirketinden 340 ada 1 parsel sayılı taşınmazda villa satın aldığını ve teslim alarak 3 yıl sorunsuz kullandığını, 2011 yılında yurtdışından döndüğünde villasını oturulmaz halde zarar gördüğünü, yaptırdığı tespit sonucu yan parselde… Limited şirketinin yapmış olduğu hafriyat sonucu yeterli önlem alınmaması nedeniyle villasında kayma olduğunun tespit edildiğini bildirerek, davalıların kusur durumu ve oranları ile uğradığı toplam zararın tespitine, manevi olarak yıpranmasına yönelik 10.000,00 TL manevi tazminat, taşınmazın kullanılamayacak durumda olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000,00 TL maddi tazminat, taşınmazı kullanamamasından ve kiraya verememesinden dolayı oluşan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL müspet zarar olmak üzere toplam 50.000,00 TL zararın 02/12/2011 olan tespit tarihinden itibaren başlayacak ve işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tespit edilen kusur oranlarında tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Limited Şirketi, şirket bakımından davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, esasa girilmesi halinde ise zararın kendi inşaatlarından dolayı oluşmadığını, yapının müteahhiti… Şirketinin zeminde yeterli sıkıştırmayı yapmamasından kaynaklandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Ltd Şti ise, kendisine husumet düşmediğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, tespit raporuna göre diğer davalı şirketin sorumlu olduğunu, tazminat miktarının fazla olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece mahallinde iki kez keşif yapılmış ve davanın …limited şirketi yönünden reddine, davalı …Limited Şirketi yönünden ise tüketici mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle dosya içindeki bilgilerden davalı… Şirketinin iflas ettiği anlaşılmaktadır.
Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması, müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmediği gibi, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki takip yetkisi müflise değil, iflas idaresine aittir. Bu nedenle öncelikle davalı … Şirketinin iflas halinde olup olmadığı saptanmalı, iflas halinde ise tasfiye memurlarının davada taraf olması sağlanmalıdır.
Ayrıca dava, komşuluk hukukundan kaynaklandığından tazminat istemli davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir. Bu nedenle…. Limited Şirketi yönünden görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Öte yandan kabule göre;
Davacı tarafından 2011/11 D.İş dosyası ile yaptırılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda zeminin ve binanın yapısı dikkate alınmadan hafriyat çalışması yapıldığı, binanın kaymasının sorumluluğu binanın mevcut durumunu ve zemin durumunu gözönüne almadan çalışma yapan müteahhite ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece 1.4.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda davacı binasının tamamen dolgu zemin üzerine oturtulduğu, kullanılan dolgu malzemesinin uygun olmadığı ve zeminin sıkışmadığından farklı oturmaların meydana geldiği bildirilmiştir.
Mahkemece 26.12.2013 tarihli keşif sonucu alınan raporda ise zararın hem zeminin oturmuş olmasından hem de yeterli önlem alınmadan yapılan hafriyat çalışmalarından meydana geldiği belirtilerek., binayı inşa eden … limited Şirketinin % 75, hafriyat yapan …Limited şirketinin % 10, İlgili Belediyenin % 10 ve Yolu yapan şirketin % 10 kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Görülüyorki her üç rapor arasında çelişkiler bulunmaktadır. Bu nedenle işin esası incelenerek, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılması, davacı binasında zarara yol açan nedenin saptanması ve zarara neden olanların kusur oranlarının belirlenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Değinilen biçimde inceleme ve araştırma yapılması gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA,istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.5.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.