Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/18007 E. 2017/1928 K. 13.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18007
KARAR NO : 2017/1928
KARAR TARİHİ : 13.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2014 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamını kiracı sıfatıyla 5 yıldır kullandığını, davalının ise bu taşınmazın kuzey sınırındaki 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki ve zilyedi olduğunu ve davacının kullandığı taşınmazın yaklaşık 7 dekarlık kısmına ziraat yaparak gelir elde etmek suretiyle müdahalede bulunduğunu, bu nedenle davacının gelirinde azalma olduğunu belirterek davalının 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaza elatmasının önlenmesini, 21.400,00 TL ecrimisil alacağının yıllara göre işlenmiş ve dava tarihinde işleyecek faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davalının 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazı 2009 yılından beri kullandığını ve ölçüm esnasında fazla kullanımdan haberdar olduğunu, 7 dekarlık kısmı kendi arazisi bilerek kullandığını, durumu öğrendiğinde ise söz konusu kısmı hemen terkettiğini, davalının kötüniyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 107 ada 1 sayılı parsele davalı tarafından yapılan müdahalenin engellenmesine,17.661,49 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan

alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda, dava dilekçesinde, davalının, davacının tasarrufundaki 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 7 dekarlık kısmına müdahalede bulunduğundan bahisle elatmanın önlenmesi talep edildiğinin ve 06.02.2015 günü mahallinde yapılan keşif üzerine aldırılan 10.02.2015 tarihli fen bilirkişisi raporundan davaya konu yerin, tamamı 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kuzey kısmında kalan 6958.00 m2 lik, krokide (A) harfi ile ve kırmızı renkle kesik kesik gösterilen yer olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece infazda tereddüt doğuracak şekilde dava konusu 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamına yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 326 maddesi gereğince kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin kabul ve ret oranına göre taraflara yükletilmesi gerekir. Yine, dava dilekçesinde ecrimisil talebiyle ilgili olarak her yıl için tahakkuk dönemi sonundan itibaren faiz yürütülebileceği gözetilmeden; faiz işletilmesi istendiğinden bilirkişilerce saptanan toplam ecrimisil alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.