Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/15662 E. 2017/2535 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15662
KARAR NO : 2017/2535
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ve davacı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili …İli, … İlçesi, … Ada … parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, taşınmaz üzerinde bulunan binanın müvekkiline ait olduğunu tarafların kabul etmemesi halinde muhtesatın aidiyeti davası açmaları için süre verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 30.03.2010 tarihli duruşmadaki beyanında binanın davalı …’ya ait olduğunu kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı …’a muhtesatın davalı …’ya ait olup olmadığına dair ihtarlı isticvap davetiyesi gönderilmiş davalı belirtilen gün ve saatte hazır olmamıştır.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin 23.02.2010 tarihli duruşmada muhtesatın davalı …’ya ait olduğuna dair beyanı dikkate alınarak temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; Dava konusu taşınmaz üzerinde muhtesat mevcut olup, davacı vekilinin 23.02.2010 tarihli duruşmada muhtesatın davalı …’ya ait olduğuna dair beyanı, davalı …’a muhtesatın davalı …’ya ait olup olmadığına dair ihtarlı isticvap davetiyesi gönderilmesine rağmen duruşmaya gelmediğinden muhtesat iddiasını kabul etmiş sayıldığı, muhtesat aidiyeti konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, bilirkişi raporunda muhdesatın …’ya ait olduğunun belirtilerek muhtesat bedelinin taşınmazın toplam bedele oranının belirlendiği halde mahkemece; Hükümde, taşınmazın toplam bedeli üzerinden, bedellin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle gösterilip bu oranlar doğrultusunda bedelin dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken satış sırasında parsel içerisinde bulunan 5 katlı binanın mülkiyetinin …’ya ait olduğunun nazara alınmasına şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmakla, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no’lu bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 no’lu bent gereğince açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.