Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/13108 E. 2017/4206 K. 23.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13108
KARAR NO : 2017/4206
KARAR TARİHİ : 23.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK’nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan …”ün davacıya olan borcundan dolayı Kartal 1. İcra Müdürlüğünün 2009/12009 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun diğer davalılarla kayden paydaş olduğu İstanbul İli, Kartal İlçesi, 2587 ada 207 parsel sayılı taşınmazda borçlu adına kayıtlı hisseye alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve İcra Mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlarda ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta; tapu kayıtlarından yargılama sırasında davaya konu taşınmazda paylı mülkiyetin bulunduğu görülmüştür. Davalı borçlu paydaşın payının satışı suretiyle davacının alacağını tahsil etme imkanı bulunduğundan, alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanunu’nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır.
Mahkemece, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 23.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.