Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/13045 E. 2015/9313 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13045
KARAR NO : 2015/9313
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Davalılar vekili Av. … 16.09.2015 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 09.10.2014 tarihli ve 24511 yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%…..) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan keşif sonucunda 2358 ada 3 parsel sayılı taşınmazda üç adet yapının bulunduğu, zemini 38 m2 olan yığma yapı ile zemin oturumu 120 m2 olan betonarme yapının davacıya ait olduğu, zemini 70 m2 olan betonarme yapının ise davalıya ait olduğu konusunda taraflar arasında bir çekişme bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda herhangi bir ayrıma gidilmeksizin her üç yapının toplam değeri taşınmazın arsa değerine oranlanmak muhdesatların belirlendiği görülmüştür. Oysa ki bilirkişi tarafından davacıya ait olan yapılar ile davalıya ait olan yapının değeri arsa değerine ayrı ayrı oranlanmak suretiyle her paydaşa satış bedelinden yüzde (%) hesabıyla isabet edecek miktar belirlenmelidir.
Ayrıca dosya içerisinde davalıların murisi …………’e ait mirasçılık belgesine rastlanamadığından ilgililerden temin edilerek taraf teşkili de denetlenmek suretiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2.) bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMAS1NA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, 21.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.