Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/13033 E. 2017/4154 K. 23.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13033
KARAR NO : 2017/4154
KARAR TARİHİ : 23.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/02/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı …’dan olan alacağı nedeniyle … İcra Müdürlüğü’nün 2011/3122 Esas sayılı icra dosyasıyla takip yaptıklarını, borçlunun miras bırakanı …’dan intikal edecek payına haciz konulduğunu, … İcra Hukuk Mahkemesi’nden aldıkları yetki belgesine dayanarak dava açtıklarını, … İlçesi,…Mahallesi… ada… parsel ve …. Mahallesi … parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalılar duruşmalara katılmamışlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 188 ada 14 parsel yönünden kesin hüküm bulunduğundan usulden reddine, 1467 parsel yönünden ise satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılama sistemimizde yer almaktadır.
Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılamaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm 6100 sayılı HMK’nın 303. maddesinde düzenlenmiştir.
./..
Anılan maddeye göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
Mahkemece, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2000/264 Esas ve 2008/226 Karar sayılı hükmünün dava konusu 188 ada 14 parsel yönünden kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş ise de bahsi geçen dava ile mevcut davanın tarafları aynı olmadığından bu kararın mevcut dava açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceği anlaşılmıştır.
Mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle 188 ada 14 parsel yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.