Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/12747 E. 2017/3642 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12747
KARAR NO : 2017/3642
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.01.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmazdaki ortaklığın taksim yoluyla giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın 1/2 payının müvekkiline, 1/2 payının ise davalıya ait olduğunu taşınmazın taraflar arasında paylaşımının mümkün olmadığını ileri sürerek, öncelikle taşınmazdaki ortaklığın aynen taksimi, mümkün olmaması durumunda satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davalı …, taşınmazdaki ahır vasfındaki yapının kendisine ait olduğunu, bu yapı yıkılmadan aynen taksimin mümkün olmayacağını bu nedenle ortaklığın satış yoluyla giderilmesi gerektiğini ancak yapıya ilişkin bedelin ayrıca hesaplanarak tarafına verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
Dava, taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.Aynen bölünerek paylaştırma halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise belediye encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, belediye dışında ise il idare kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta; yukarıda değinilen ilkelere göre taşınmazın taksiminin mümkün olup olmadığının belediyeden sorulması, ifraz projesinin hazırlattırılması ve belediye encümeninden onay alınması gerekmektedir. Mahkemece onay makamından görüş alındıktan sonra ifraz kararı verilmesi gerektiği halde yetersiz inceleme ve araştırma ile ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Bunun yanı sıra aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiği halde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş gibi satışın genel açık arttırma suretiyle yapılacağının, satış memuru tayininin, satış bedeli üzerinden harç alınmasının ve kalan satış bedelinin taraflar arasında paylaştırılacağının hüküm sonucuna yazılması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.