Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/12725 E. 2017/4117 K. 22.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12725
KARAR NO : 2017/4117
KARAR TARİHİ : 22.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.05.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu … hakkında başlattıkları icra takibi dolayısı ile dava konusu… İli, …. İlçesi,… Köyü, 108 ada 41, 43, 37, 67, 70, 100, 108, 115 parsel, 106 ada 15 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerine haciz konulduğunu beyan ederek bu nedenle dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Öte yandan; borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değer tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Somut olaya gelince;
Dava konusu taşınmazlarda tapu kayıt malikleri…,…, …. ve Hasan kızı Hatice’nin davaya dahil edilmediği ve davalı …’a dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla, adı geçen tapu kayıt malikleri davaya dahil edilerek ve davalı …’a dava dilekçesi 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca; icra dairesinden güncel borç miktarı sorularak kapak borcu celp edilmeli, mahallinde keşif yapılarak bilirkişilerce davalı borçlu …’ın hissesine düşen miktar belirlenerek, davalı borçlunun borcuna yetecek sayıda taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken tüm taşınmazların satışına karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,22.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.