YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12154
KARAR NO : 2015/10127
KARAR TARİHİ : 10.11.2015
MAHKEMESİ : Urla Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2013/115-2014/597
DAVACI : …
DAVALILAR : …
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.02.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, katılma yolu ile temyizi davalı … vekili ile davalılar … v.d. vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 16.06.2015 günlü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile davalı ….. yönünden kabulü ile … Köyü … parsel sayılı taşınmazın muris … adına kayıtlı ve tek mirasçısı ….’a intikal edecek olan 1/3 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı …. vekili ve davalı …. vd vekili temyiz etmişlerdir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı …. vekilinin temyiz itirazları yönünden,
Somut uyuşmazlıkta, davacının dayandığı İzmir 11. Noterliği’nin 07.06.2001 tarihli, … yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile satış bedeli 18.000.000.000.00 TL olarak belirlenerek 11.000.000.000.00 TL’nin peşin ödendiği, kalan bakiye 7.000.000.000.00 TL bedelin de 30.07.2001 tarihinden 30.08.2002 tarihine kadar 500.000.000.00 TL olarak 14 adet bono ile taksitle halinde ödeneceği düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafından bakiye bedelin ödenip ödenmediği hususunda tüm delilleri toplanmalı, bakiye bedelin ödendiği ispatlanamadığı takdirde satış vaadine konu kısmın dava tarihindeki rayiç değeri, ayrıca davacının ödediği tespit edilen bedelin satış vaadi sözleşmesindeki taşınmaz satış bedeline oranı belirlenmeli, bu bedeller belirlendikten sonra satış vaadine konu taşınmazın tesbit edilen dava tarihindeki rayiç değerinden davacının ödediği bedelin oranı mahsup edildikten sonra bakiye bedelin ödenmesi için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı …. vekilinin diğer, davalılar …. v.d. vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren ve duruşmaya katılan davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.