Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/11695 E. 2017/3533 K. 02.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11695
KARAR NO : 2017/3533
KARAR TARİHİ : 02.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.01.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olayda; davacı, davalı borçlu …’dan olan alacağı için, davalının mirasbırakanları adına kayıtlı olan 38 ada 14 parsel ve 408 ada 13 parseldeki (1) nolu ve (2) nolu bağımsız bölümlerdeki ortaklığın giderilmesi isteminde bulunmuş, mahkemece davacının güncel borcu hesaplanarak 408 ada 13 parseldeki (1) nolu bağımsız bölümde ortaklığın giderilmesine, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkemece davalının borca yetecek kadar taşınmazının satışına karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazlar üzerinde vergi alacağı ve davadışı üçüncü şahıslara ait alacaklar yönünden birden fazla haciz bulunduğu anlaşıldığından taşınmazların tamamının satışı yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabulü göre de; satış bedeli üzerinden alınması gereken harcın paydaşlardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken harcın “… satış bedelinden tenkisine…” karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.