Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/11132 E. 2015/10528 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11132
KARAR NO : 2015/10528
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2014
NUMARASI : 2013/905-2014/440

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı S.. Ç.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, kabul edilmediği takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı S.. Ç.. vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
Aynı yasanın  “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
“Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz
Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme
Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmasızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; kısa kararın 1. bendinde “Davalıların murisi Ş.. Ç..’ın davaya konu taşınmazdaki 290/94932 hissesinin 870/284796 hisse olarak kabulü ile bu hisseden 290/284796 hissenin tapusunun iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline, 580/284796 hissenin yerinde bırakılmasına” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm sonucunun 2 numaralı bendinde “Davalıların murisi Ş.. Ç..’ın davaya konu İstanbul ili, Ç…..ilçesi, 3…. ada, 1 parsel numaralı taşınmazdaki 252/2400 hissesinin 756/7200 hisse kabul edilerek, bu hisseden 252/7200 hissenin tapusunun iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline, geriye kalan 504/7200 hissenin yerinde bırakılmasına” karar verildiği, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, her ne kadar mahkemece kısa kararda maddi hata yapıldığından gerekçeli kararda düzeltildiği belirtilmiş ise de yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.