Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/10863 E. 2015/10179 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10863
KARAR NO : 2015/10179
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, imar düzenlemesi işleminin iptali sebebiyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, …. Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulamasının idari yargı kararı ile iptal edildiğini, buna göre davaya konu 440 ada 30 parsel( B-5) ile davalılar adına kayıtlı 440 ada 32 (B-7) parsel sayılı taşınmazların tescili işleminin dayanağı kalmadığından 440 ada 11 parsel sayılı kadastral parselin ihyası ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda malik görünen kişilerden hiçbirine dava yöneltilmediği, davacı vekiline davayı doğru kişilere yöneltmesi için kesin süre verilmiş olmasına rağmen taraf teşkili doğru olarak sağlanmadığı ayrıca dava konusu taşınmazlardan bir tanesinin davacı adına kayıtlı olduğu bu nedenle dava açmakta hukuki yararı olmayacağından bahisle davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
Somut olayda, dosya içerisindeki şuyulandırma cetveli incelendiğinde davacının dava konusu yaptığı 440 ada B-5 (440 ada 30 parsel) parsel sayılı 498,13 m2 taşınmazın imar uygulaması ile 440 ada 11 parsel sayılı taşınmazdan oluşturulduğu, 440 ada B-7 (440 ada 32 parsel) sayılı 255,80 m2 taşınmazın da imar uygulaması ile 440 ada 12 parsel sayılı taşınmazdan oluşturulduğu, maliklerinin de …, ……, ……., ……., ……… oldukları dolayısıyla husumetin tapuda malik olan şahıslara doğru bir şekilde yöneltildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca …… dışındaki davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmıştır.

Mahkemece, dava açılmadan önce 19.09.1997 tarihinde öldüğü anlaşılan davalı …….’ın mirasçılık belgesi temin edilerek tüm mirasçılarının davada yer almaları sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden davanın usul yönünden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.