Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/10831 E. 2015/11640 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10831
KARAR NO : 2015/11640
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.12.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı … vekili Av. … ile karşı taraftan davacı vekili Av. .. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı .l ile ..Noterliği’nde 19.06.2008 tarihinde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca 69 adet taşınmazda murislerinden intikal eden payların satışının vaat edildiğini, zilyetliği devredilen taşınmazların mülkiyetinin naklinden kaçınıldığını ileri sürerek, taşınmazlardaki payların adına tescilini veya ödenen 300.000,00 TL bedelin faiziyle alınmasını istemiştir.
Davalı vekili ile davacının birlikte kötüniyetle hareket ettiklerinden, vekilini 20.06.2008 günü azlettiğini sözleşme bedelinin tarafına ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu 461, 581 ve 617 parsel haricindeki taşınmazlardaki davalı payına denk gelen metrekare miktarlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede alacak istemlerine ilişkindir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni
.
Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta, çekişme konusu 461, 581 ve 617 parsel sayılı taşınmazların karar tarihi itibariyle tapuda davalının murisi adına kayıtlı olduğu, davalının dava konusu diğer taşınmazlarda paylı malik olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davaya konu taşınmazlarda davalıya murislerinden intikal eden payların adına tescilini talep etmiştir. İstem 461, 581 ve 617 parsel sayılı taşınmazlar dışındaki taşınmazlar yönünden kabul edilerek, davalı payına isabet eden payların (m2) olarak hesaplanarak iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği görülmüştür. Tapu kayıtlarında davalının payı açıkça gösterilmiş olduğundan bu payın iptali ile davacı adına tescili gerekirken infazda duraksamaya neden olacak biçimde HMK’nın 297. maddesi hükmüne aykırı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, dava konusu edilen 461, 581 ve 617 sayılı parseller hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.