Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/10795 E. 2015/10744 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10795
KARAR NO : 2015/10744
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ : Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2014
NUMARASI : 2005/216-2014/720

Davacılar- davalılar vekili tarafından, davalı- davacı aleyhine 24.05.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil; birleştirilen davalarda tapu iptali ve tescil veya tenkis ile sözleşmenin iptali veya tenkis istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın reddine; birleştirilen sözleşmenin iptali istemli davanın kabulüne; birleştirilen tapu iptali ve tescil veya tenkis istemli davanın reddine dair verilen 05.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile davalı S.. A.. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.11.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. M.. A.. ile karşı taraftan davalı S.. A.. vekili Av. H.. A.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davalının murisi U….. ile Bandırma…. Noterliği’nde 12.07.2002 günü düzenledikleri ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği bakım borcunu yerine getirdiklerini murisin vefat ettiğini ancak bakım borcu karşılığı devredilecek 127 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adlarına tescilini istemişlerdir.
Birleştirilen davada davacı Sultan, davalılar ile murisi arasındaki 12.07.2002 günlü ölünceye kadar bakma sözleşmesinin akdedildiği tarihte murisin ehliyetinin bulunmadığını ve mirastan mal kaçırma amacıyla düzenlendiğini ileri sürerek, sözleşmenin iptalini veya saklı payının tenkisini istemiştir.
Yine birleştirilen davada davacı Sultan, davalı Nebiye’ye murisi Ulviye tarafından ölünceya kadar bakma sözleşmesi gereği 188 ada 21 parseldeki payının devredildiği 25.01.2005 tarihinde murisin ehliyetinin bulunmadığını ve mirastan mal kaçırma amacıyla payın devredildiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya saklı payının tenkisini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine; ölünceye kadar bakma akdi istemini içeren birleştirilen davanın kabulüyle sözleşmenin iptaline; tescil veya tenkis istemli birleştirilen diğer davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı Sultan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Asıl dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen davalar ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ve tenkis ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir.
Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir.
Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı Sultan’ın murisi Ulviye ile davacılar arasında düzenlenen ölünceye kadar bakma akdi uyarınca bakım borcu karşılığı 127 ada 1 parsel sayılı taşınmaz devredilecektir. Tapu kayıtlarından çekişme konusu 127 ada 1 sayılı parselin 157.007 m2 tarla niteliği ile muris Ulviye adına kayıtlı olduğu; ayrıca 205.567 m2 yüzölçümlü tarla niteliğinde 129 ada 1 parsel, 135 ada 30 sayılı parselde 3, 5, 14 numaralı ve 102 ada 1 sayılı parselde 4 numaralı bağımsız bölümlerin halen muris adına tescilli oldukları anlaşılmaktadır. Bu taşınmaz dışında muris malik olduğu bir kısım taşınmazları sağlığında dernek ve vakıflara hibe ettiği tapu kayıtlarında görülmektedir. Nüfus kayıtları uyarınca ölünceye kadar bakma aktinin düzenlendiği 12.07.2002 tarihinde muris 87 yaşında olup, 90 yaşında da vefat etmiştir. Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun raporlarında ölünceye kadar bakma sözleşmesinin düzenlendiği 12.07.2002 tarihinde murisin ehliyetinin bulunduğu belirtilmiştir. Murisin 1971 yılında evlat edindiği davalı dışında mirasçısı bulunmamaktadır. Davalının da kabulünde olduğu gibi davacılar bakım borcunu yerine getirmişlerdir.
Bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunu değil de mirasçılarından mal kaçırma amacını taşımadığı anlaşıldığından, 01.04.1974 günlü ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı uygulama alanı bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, çekişme konusu taşınmazın temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amacı taşımadığından davanın kabulü gerekir.
Mahkemece, davanın kabulü gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.