Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2015/10764 E. 2015/9556 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10764
KARAR NO : 2015/9556
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Şiran Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2013/55-2014/158

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.07.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, davacının maliki olduğu ve evinin bulunduğu 823 parsel sayılı taşınmaza komşu köy boşluğuna, davalının samanlık ve odunluk yaptığını ve kullandığını, davacının evine giriş çıkışlarını engellediğini, çatıdan akan pis su ve kar birikintilerinin davacının bostanına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve kâl istemiştir.
Davalı, ceza mahkemesinde beraat ettiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu olan samanlık ve odunlukların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tapulama harici sahada kaldığı, davacıya ait 823 parselin batısında boş olan kısımda bulunduğu ve manzarayı kesmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
TMK m. 683’teki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın “komşu hakkı” başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kâl isteğine ilişkindir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı, maliki olduğu 823 parsel sayılı taşınmazına komşu köy boşluğuna davalının samanlık ve odunluk yaptığını ve kullandığını, evine giriş ve çıkışlarını engellediğini, çatıdan akan pis su ve kar birikintilerinin bostanına zarar verdiğini iddia ettiğine göre, bu iddiaların araştırılması yönünden bilirkişilerden ek rapor alınarak gerektiği takdirde mahallinde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.